SESSİZ!

Bu ara yazacağınız her şey aleyhinize delil olarak kullanılabilir.

Altılı masa Cumhurbaşkanı Adayı belirleme sürecinde İYİ Parti lideri Meral Akşener’in resti ile karşı karşıya kalmış Akşener masadan kalmış fakat hesap edemediği bir halk tepkisi ile karşılaşınca siyasetteki uzmanlığını konuşturmuş ve masaya İmamoğlu ile Yavaş formülünü sunarak geri dönmüş o bir gecede kaybettiği itibarı yavaş yavaş toplama peşine düştü.

O gün masadan kalktığında kalan 5 lider kendisine bugüne kadar verdiği destek için teşekkür edip yollarına devam etseler inanın daha da düzgün bir süreç olacağına inanıyorum. Çünkü o gün masadan kalktığında %14 civarında oyu olan İYİ Parti %7’lere kadar gerilemiş, olası bir seçim kaybının faturasının kendisine kesileceğini anlamış ve en kritik seçimlerin haini olmaktan kıl payı kurtuldu.

Tabi bu süreçte vatandaş tepkisini göstermiş fakat Millet İttifakını oluşturan hiçbir siyasi partinin ne yetkilisi ne aday adayları seslerini çıkarmadan gelişmeleri izlemek zorunda kalmıştı. İş düzelecek, düzelir, düzeldi derken bugün İYİ Parti Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’nun çıkışı gündemi alt üst etti. Peki o günden bugüne ne değişti? Aslında hiçbir şey. Sadece HDP’nin aday çıkarmadan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu’nu işaret edecek olması. Bu her ne kadar yeni deklere edilse de aşikâr olanın idraki oldu. Peki bu mu Ağıralioğlu’nu kızdıran. Bu vekil Genel Merkezinin haberi olmadan böylesine açıklamaları yapabiliyor da Millet İttifakının vekilleri, aday adayları neden gıkını çıkaramıyor. Genel Merkezin tutumu öyle mi? Diğer vekil Genel Merkez, ittifak, altılı masa, sekizli sandalye demeden ağzına geleni söyleyebiliyor. İttifak vekillerinin, aday adaylarının hiç mi bir görüşü yok? Bu konudan o kadar mı uzak?

Hayır! Aslında hepsi de kulislerde verip veriştiriyor ama bunu dillendirirsem aman Genel Merkezlerin kulağına gider ikbalimizi riske sokar diye düşünüyorlar. Yarın bir gün sahaya indiğimde bugün fikrimi yazarsam seçmen şak diye çıkarır bunu, sen o gün bunu yazmıştın der vurur yüzüme diye çekiniyorlar. İYİ Parti seçmeni ne olur bana oy vermezse seçilemez miyim acaba diye düşünüyorlar. Kısacası gemisini kurtaran kaptan misali dalgalı denizde şimdilik dümen kırıp basları boşaltmış bekliyor. Yoksa bakmayın güçlüyüm, birim, tekim en iyisi benim dediklerine. Bunlar ki mi? Bugün yarın elinizi sıkmaya, size sarılmaya, nasılsın diye sormaya gelecek olan kalabalık grupların içerisinde gezen aday adayları. İsim isim saysak mı acaba.