Kendine yardım etmesi gereken kurum KIZILAY

Günlerdir Kızılay’ın AHBAP ve bazı diğer sivil toplum kuruluşlarına yaptığı çadır v.b ürünlerin tartışmaları sürüp gidiyor.

Yıllardır AKP düzeninde olmaz dediğimiz o kadar çok şeye alıştırıldık ki saymakla bitmez. AKP iktidarının Kızılay’a göz dikmesinin sebebi aslında bugüne kadarki mal varlığından daha önemlisi halkın gözündeki itibarıydı. Türk halkının içindeki yardımlaşma duygusu, Kızılay’ın ele geçirilene kadar ki başarı öyküleri, yardım toplama teknikleri ama daha önemlisi itibarıydı. İtibarlı bir kuruma kim yardım etmek istemez ki? AKP bunu bildiği için Kızılay’a ayrı bir önem verdi ve tüm yönetimine her yerde olduğu gibi kendi kardeşlerini yerleştirdi ama burada durum biraz farklıydı. Burada sadece kardeş olması yetmeyecek aynı zamanda tam bir liyakat katili insanlar oturtulacaktı. Öyle de oldu.

Sonrasında AKP kendi kay kaybettikçe Kızılay üzerinden bu açığını tamamlamaya çalıştı, yangın oldu Kızılay’a yardım, sel bastı Kızılay’a yardım, rüzgâr esti Kızılay’a yardım, deprem oldu Kızılay’a yardım derken Kerem Kınık ne varsa eline yüzüne bulaştırdı. Aslında Türkiye’de muhalefetin bildiği fakat iktidar yanlılarının yakıştıramadığı ne varsa döküldü ortaya. İnsanlar baktılar ki Kızılay elde avuçta ne varsa ticarete dökmüş, eline ne geçerse satar konuma gelmiş. Bunu şöyle savunuyorlardı bir süredir “Burası ticari bir mantıkla yönetiliyor, elde ettiği kar yine amacına uygun harcanıyor canım.” Evet aslında bir yere kadar doğru. Ticari bir işletme olarak çalışıyor ama asli görevi olan yardım konusuna gelince sadece Suriye topraklarında amacına uygun davranıyordu. Yıllardır Suriye gibi bölgelerde sahra aş evlerinde milyonlarca öğün yemek dağıtıyor, tüm yardımı hunharca insanı bir şekilde dağıtıyordu.

6 Şubat tarihinde meydana gelen ve 10 ilin etkilendiği resmi kaynaklara göre 50 bine yakın, bazı gayri resmi rakamlarda yüzbinlerin üzerinde insanın enkaz altında hayatını kaybettiği ve milyonlarca insanın etkilendiği depremde ise Kızılay ülkenin gündemine oturuverdi. Nedenini herkes biliyor!

Şimdi gelelim AHBAP’a. AHBAP bakıyor ki deprem gölgesinde insanlar çadır diye inim inim inliyor toplanan yardımlarda var ne yapalım gidelim diyor çadır temin edelim. Kızılay ile anlaşma yapılıyor Kızılay’ın elindeki çadırlar alınıp afet bölgesine sevk ediliyor. Buraya kadar her şey normal gelebilir. Fakat! Sorular burada başlıyor

1-AHBAP çadır alımı için 9 Şubat tarihinde harekete geçiyor. Kızılay neden 3 gün çadır konusunda manevrasız bekliyor?

2-Kızılay’ın asli görevi olan afet bölgesine çadır temini olmasına rağmen neden elindeki çadırı sevk etmiyor da alıcı bekliyor?

3- Alıcı AHBAP olmasaydı da hani şu dolara bile müdahale eden dış güçler olsaydı Kızılay’ın elindeki çadırı toplayıp gidip imha etseydi depremzedeler çadırsız mı kalacaktı.

4- Diyelim ki dış güçler aldı imha etmedi fakat Kızılay gibi işi ticarete döktü aynı çadırı 2 kat fiyata Kızılay geri mi alacaktı? O zaman övündüğünüz ticari işletme stratejisi ne olacaktı?

5-Böylesi büyük bir afet sırasında AHBAP’ın aklına birinci görevi deprem bölgesine çadır göndermek olan Kızılay’ı nasıl akıl etti de gönderecekleri çadırları gidelim ellerinden alalım biz sevk edelim dedi?

6-Kızılay AHBAP derneğine sattığı çadırlardan elde ettiği gelirle tekrar nereden çadır aldı, almadı kendisi imal edecekse imal süresince insanlar çadırsız mı kaldı?

7-Elinizde ürettiğiniz çadırları önüne gelen parası olan herkes alıp stok yapabilir mi? Stok yaparsa ihtiyaç sahipleri bu çadırlara sizin aracılığınızla karaborsa fiyatına mı ulaşacak?

Bu sorular sadece çadır üzerinden bile uzar gider. Aslına bakılacak olursa yaşanan depremde üzülerek söylüyorum ki bizim canlarımızla birlikte Kızlay da enkaz altında kaldı. Bir an önce Kızılay üzerindeki enkaz kaldırılıp gerekli tedavileri yapılarak sağlıklı bir düzene sokulmalı.

Kısaca Türk Kızılay, kâr amacı gütmeyen, yardım ve hizmetleri karşılıksız olarak sağlayan ve kamu yararına çalışan bir gönüllü sosyal hizmet kuruluşu bu işlerden hemen sonra kendine hemen yardım etmeli ve hem halkın hem Dünya’nın güvenini yeniden kazanmalı.